Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 12. Bölüm

Amateur

Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 12. Bölüm
ALINTIDIR

Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 12. Bölüm! ( 30 Y., Konya / Türkiye)

Akşam yemeğini Remziye ve kızıyla beraber yedik yine. Yarın gidecekler diye karım üzülüyordu. Yemekten sonra da bir süre oturup sohbet ettik. Remziye de, kızı Buse de çok neşeliydi. Özellikle Buse’nin neşesi hemen belli oluyordu. Yemek boyunca Özge bana bakıp durmuştu. Geçen geceden beri kendisini ihmal etmiştim. Onu yeniden özlediğimi hissettim.

Gece odamıza dönmeden önce Remziye karımı kendi odasına çağırdı. Ben odaya geçmiş televizyon izliyordum. Karım yarım saat sonra döndü. Elinde naylon bir poşet vardı. Poşeti yatağın üzerine koyunca içine baktım ve “Bunlar ne böyle?” dedim. “Ne bileyim, Remziye abla verdi. Kendisi giymiyormuş, bana verdi!” dedi. Poşetin içindekileri yatağın üzerine boşalttım. Gözüm hemen beyaz bir bikiniye takıldı. Daha önce hiç giyilmediği belliydi. Bikiniyi elime alıp karıma gösterdim ve “Şunu giysene!” dedim. Karım, “Tövbe tövbe, o ne öyle, ben nasıl giyerim onu milletin içinde?” deyince, “Ne var bunda, millet neler giyiyor, bir dene bakalım!” dedim.

Karımın üzerinde askılı uzun bir elbise vardı, geçen gün mağazadan almıştım. Yürüdüğü zaman götü ve kalçaları belli oluyordu. Giymemekte ısrar etmişti ama ben giymesini istediğim için mecbur kalmıştı. Askılarından tutarak elbiseyi ayağından çıkardı. Altında minik sarı bir külot ve üzerinde dantelli, ince bir sutyen vardı. O anda canım karımı çekti. Karım külot ve sutyenini de çıkarınca amı ve memeleri ortaya çıktı. Vücudunda mayo izi belli oluyordu bariz şekilde. Güzelce yanmış, bronzlaşmıştı. O böyle soyunup bikiniyi giyerken benim yarağım yavaş yavaş kalkıyordu. Karım bikiniyi giydi. Beyaz bikini çok yakışmıştı, biraz dar geliyordu hatta. Memelerinin uçları bikininin altından belli oluyordu. “Hadi şöyle odanın içinde biraz dolaş!” dedim. Yürüdüğü zaman götü sağa sola sallanıyordu, bikini götünü sıkıyordu. “Çok güzel oldu, yarın giyersin havuzda!” dediğim zaman, “Tövbe tövbe, delirdin mi sen?” dedi.

Torbanın içindekileri karıştırmaya devam ettim. Mini bir etek, ip askılı bluzlar, karımınki gibi ince uzun bir elbise vardı. Ayrıca iki tane de tanga külot vardı. Hepsinin etiketi üzerindeydi. En altta ise müthiş bir şeyle karşılaşmıştım, bu da bir bikiniydi, sarı renkliydi. Ama üzeri üçgen şeklindeydi ve kadın bunu giydiği zaman anca memelerinin uçlarını kapatırdı, altındaki parçası da tanga şeklindeydi. Karıma bu bikiniyi gösterince, “Tövbe tövbe, bu kadın dul kalınca aklı gitmiş. Bu ne böyle? Böyle şey giyilir mi?” dedi. “Sen benim için giymez misin?” diye sorunca, “Senin için tabii giyerim, ama millet içinde olur mu böyle şey?” dedi. “Bunu da giysene!” dedim. Önce istemedi, ama daha sonra üzerindeki bikiniyi çıkarttı, onu giydi. Dediğim gibi üst parçası meme uçlarını anca kapatmıştı, altındaki tanga ise götünün arasında kalmış, amını anca kapatıyordu. Hatta kapatmıyordu bile. Karımın kasıkları belli oluyor, amının izi dar gelen tanganın üzerinde belli oluyordu. Karım aynada kendine bakarak sağa sola dönüyor, “Tövbe tövbe!” diyerek, başını ters ters sallıyordu. Sonra bana, “Oldu mu?” diye sorunca, “Çok güzel, benim için giyersin sonra!” dedim.

Karıma külotları da gösterip, “Bak seninkilerden!” deyince, “Tövbe tövbe!” diyerek başını çevirdi yine. Karımı sikmek için yanıyordum, “Elbiseni tekrar giysene!” dedim. Bikiniyi üzerinden çıkarttı. Remziye’nin verdiği tangalardan birini uzattım, “Şunu giy!” dedim. Tanganın etiketini sökerek giydi. Tam olmuştu, tanganın arkası götünün arasına iyice girmişti. Az önce çıkardığı sutyeni taktı ve çıkardığı elbiseyi tekrar giydi. “Şimdi de türbanını takıp, pardesünü giysene!” dedim. Karım, “Ne gerek var şimdi?” dediğinde, “Ya, sen dediğimi yapsana!” dedim. Komodinin içindeki siyah bonesini taktı ve parlak kırmızı desenli türbanını başına bağladı. Türbanın altından beyaz koynu görünüyordu. Daha sonra dolabı açıp, içine astığı krem renkli uzun pardesüsünü giydi, düğmelerini ilikledi. Ayağına topuklu ayakkabılarını da ben giydirdim. Karım bu haliyle bana çok seksi görünmüştü.

Hemen yanına yanaştım ve dudaklarından, yanaklarından öpmeye başladım. Beline sarılmıştım, karımın elleri sırtımda dolaşıyordu. Bana sürekli fısıldar gibi, “Seni çok seviyorum, seni çok seviyorum!” deyip duruyordu. Elimi pardesünün üzerinden götüne attım, götü yumuşacıktı. Götünde sadece minik bir tanganın olduğunu düşünmek beni daha çok azdırıyordu. Götünü avuçladıkça karımın nefes alışları da değişmişti, hızlı hızlı nefes alıp veriyordu, boynumu öpüyordu devamlı. Birbirimize kenetlenmiştik. Memelerine elimi atınca karımın sayıklamaları da çoğalmıştı. Önünde diz çöktüm, pardesünün birkaç düğmesini açtım, başımı elbisesinin içinden soktum. Bacaklarını, kalçalarını öpmeye, emmeye başladım. Karım elbisesinin üzerinden başımı okşuyordu. Kasıklarını emiyordum, parmağımla tangasının üzerinden amına baskı yapmaya başladım. Amı tangada iz yapmıştı. Parmağımı hafif hafif içine sokar gibi yapıyordum. Karım her seferinde inleyerek aldığı zevki belli ediyordu.

Minik tangayı yavaş yavaş sıyırarak bacaklarından çıkarttım. Şimdi amı tam karşımdaydı. İlk dil darbelerimle birlikte karım başımı elbisesinin üzerinden daha kuvvetle sıkmaya başladı. Dilim amının içlerine girdikçe amı sulanmaya başlamıştı. Parmağımı içine sokarak yavaşça gidip gelmeye başladım. Karım kendini kasıyordu, inlemesi de artmıştı. Bacaklarını biraz daha açtım. Diğer elimin orta parmağını arkadan göt deliğine sokmaya başladım. Şimdi biri amında, diğeri götünde iki parmağım çalışıyordu. Karım başımı okşamaya ve inlemeye devam ediyordu. Parmaklarımı daha hızlı sokup çıkartmaya başladım. Her iki parmağım da alev alev yanıyordu. Karım yerinde sallanmaya başlamıştı, yüksek topuklularıyla sağa sola adım atıyordu. Nefessiz kalmış gibiydi, inileyerek bir süre sonra boşaldı. Parmaklarımı amından çıkardım.

Doğrularak ayağa kalktım. Dizlerim ağrımıştı. Karımın yüzünden aldığı zevki görebiliyordum. Bana sıkıca sarıldı ve “Seni çok seviyorum!” diyerek boynumu öpmeye başlamıştı. Terlemişti, yanaklarından akan gözyaşları boynumu ıslatmıştı. Ona, “Şimdi sıra sende!” dediğim zaman, “Tamam!” diyerek, sikişmeye hazır olduğunu belli ediyordu. Birşey dememe gerek kalmadan kendisi önümde çömeldi, üzerimdeki külotumu kendisi sıyırıp çıkardı. Yarağım kalkık bir haldeydi. Ağzına aldı ve yalamaya başladı. Evlendiğimizden beri karım sikiş konusunda ilerleme kaydetmişti. Daha düne kadar kendi halinde, evden dışarı pek çıkmayan, kendine ait küçük dünyasında yaşayan, türbanlı, tutucu bir ev hanımıyken, şimdi yarağımı aynen sabah Remziye nasıl yalıyorsa öyle yalıyordu. Kendimi kaybetmiş gibiydim, başını okşuyordum. Karımın yalamaları, dil darbeleri beni zevke boğuyordu. Neredeyse ağzına patlayacaktım, ama bunu yapmak istemiyordum. “Tamam, yeter, hadi tamam!” diyerek onu omuzlarından sarstım. Karım yarağımı bırakmak istemiyor gibiydi. Doğruldu ve kalktı, “Ay, anam anam, belim ağrıdı!” diyerek belini ovalıyordu.

Sıra sikiş faslına gelmişti. Yataktan tutunarak destek almasını ve domalmasını söyledim. Dediğimi hemen yaparak domaldı, ben de arkasına geçtim. Pardesüsünü ve elbisesini beline sıyırınca, ıslanmış amı ve terlemiş götü açığa çıktı. Karımı götünden sikmek istiyordum. Yarağımı sıvazlayarak yavaş yavaş göt deliğine bastırmaya başladım. “Ufff, ağhh, ayy!” diyerek biraz kendini ileri çekti. Kalçalarından sıkıca tuttum, onu bırakmak istemiyordum. “Ayy, böyle acıyor, biraz krem sür ne olur!” diyordu. Onu kırmak istemediğim için banyoya girip yarağıma biraz şampuan döktüm. Geri gelip yarağımı sıvazlayarak yavaşça götüne bastırmaya başladım. Bu sefer karım ses çıkartmaz olmuştu. Yarağım bastırdıkça daha çok götüne giriyordu. Karım ise, “Ağhh, ayy, ımm!” diyerek götünün sızladığını söylüyordu. “Amma naz yaptın birtanem!” deyip, götünde gidip gelmeye başladım.

Her seferinde daha hızlı girip çıkıyordum. Bir süre acıları azalsın diye götünde bekledim. Ardından yeniden hızlı hızlı götünde çalışmaya devam ettim. Karım her seferinde ıhılayarak başını sağa sola oynatıyordu. Bacaklarını iki yana iyice açmış, yatağa iyice eğilmişti. Aynadan yine kendimizi görebiliyorduk. O sırada aklıma neden bu sikişlerimizi kameraya kaydetmiyoruz düşüncesi geldi. Bir sonraki sefere mutlaka bunu yapacaktım. Karımın götüne daha çok bastırıyordum, o da acı çekmeyi bir kenara bırakmış, götünü bana doğru bastırır olmuştu. Ihılamayla karışık inliyordu. Göt yanakları yarak darbelerimle titriyordu. Büyük zevk alıyordum. Daha çok pompaladıkça odayı sikişimizin sesleri ve zevkten çıkardığımız inlemeler doldurmuştu. Karım sürekli ıhılayıp inliyor, bir taraftan da, “Devam et, devam et!” deyip duruyordu. Karımın götünde ne kadar kaldığımı bilmiyorum ancak bir süre sonra götüne sarsılarak boşaldım. Biraz daha götünde kaldıktan sonra çıktığım zaman karımın götünden hafif bir osuruk sesi geldi. Göt deliği artık iyice açılmıştı.

Karım yavaşça doğruldu ve “Ay, birdaha kremsiz yapma ne olur, acıyor böyle!” dedi. “Bakıyorum da, sen de götten sikilmeye alıştın artık!” dedim. “Ne yapayım, sen istiyorsun!” dedi, sonra da hafifçe kızararak, “Böyle de zevk alıyorum!” diye ekledi. Karımla bir posta daha sikişmek istiyordum, ama bugün için bu kadarı yeterli dedim. Karım da üzerindekileri çıkartmaya başlamıştı. Birlikte duşa girdik ve güzelce yıkandık. Karım yatağa girip uyurken, ben balkonda sigara içtim. O sırada telefonumu alıp Özge’ye mesaj yazdım, “Uyudun mu?” diye. Mesajıma hemen cevap yazmıştı, “Hayır!” diye. “Yanına geleyim mi?” diye yazdım. “İster gel, ister gelme!” diye bir mesaj yazdı. Karıma baktım, sikişmenin ardından mışıl mışıl uyuyordu.

Yavaşça odadan çıktım. Saat gece 01’e geliyordu. Aşağı kata inip Özge’nin kapısını tıklattım. Bir dakika kadar bekledim belki de. Açmayacağını, bana küstüğünü düşünüyordum ki, o anda kapı açıldı. Yavaşça içeri girdim. Üzerinde minik pembe bir şortla, ip askılı bir bluz vardı. Altında sutyeni yoktu. Bana surat yapıyordu. Bütün konuşma taleplerimi geri çeviriyordu. Sonunda ağzındaki baklayı çıkardı, “Bir saat önce, anneme bir şey söylemek için kapınızın önüne geldim…” dedi. “Eee?” deyince, “Annemin inlemelerini duydum, ben de geri döndüm!” dedi. Ben annesini sikerken buna kulaklarıyla şahit olmuştu ve bu durum moralini bozmuştu. “O senin annen, ama aynı zamanda benim karım, onu sikmem çok normal!” dedim.

Özge söylediklerimi dinlemiyordu bile. O anda daha önce Özge ile sadece sikiştiğimi, ama sevişmediğimi anladım. Onu sadece götünden sikiyordum, oysa annesi veya teyzesi gibi sevişmemiştim. Hemen yatağa oturdum, onu da kucağıma oturttum. Yumuşacık götünü hissettim. Askılı bluzunu yukarı sıyırınca açığa çıkan iri ve dolgun memelerini öpmeye, emmeye başladım. Özge yelkenleri suya indirmişti. Saçlarımı okşamaya başladı. Memelerini emdikçe, meme uçları şişmeye, büyümeye başlamıştı. Elimi şortunun içine soktum, altına külot giymemişti, amını ovalamaya başladım. Memelerini dakikalarca emdim, emdim; amını da ovalayıp duruyordum. İnlemeleri odayı dolduruyordu. Sonunda Özge dayanamayıp elim amının üzerindeyken boşaldı. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordu, kalbinin atışlarını duyabiliyordum. Bu arada yarağımdan akan sıvılar şortumun önünü ıslatmıştı. Yarağım kalkıktı, soyundum. Özge’nin gözü sürekli yarağımdaydı.

Amındaki elim ıslanmıştı, banyoya geçerek elimi güzelce yıkadım. Daha sonra Özge ile birlikte duşun altına girdim, birbirimizi güzelce yıkadık. Özge şimdi çok mutluydu, bana sürekli, “Seni seviyorum!” deyip duruyordu. Duşun altında elini yarağımdan bir an olsun çekmedi. Duştan sonra kurulandık. Yatağa sırt üstü uzandım ve “Üzerime ters uzan!” dedim. Onunla 69 çekmek istiyordum. Özge dediğim gibi yapınca tam karşısında yarağımı bulmuştu. “Hadi yalamaya başla!” dememle beraber, iştahla yarağımı ağzına aldı. Ben de bu arada dilimi amının derinliklerine sokmakla meşguldüm. Dilim amının diline değdikçe Özge inleyerek yarağımı yalamaya devam ediyordu. Özge’nin amı epey sulanmıştı. Götünün yanaklarını iki yana iyice açıp, göt deliğini ortaya çıkardım. Orta parmağımla götünde gidip gelmeye başladım. Özge’nin göt deliği artık kolaylıkla parmağımı içine alıyordu. Götünde parmağımla çalışmaya başladım, sokup çıkartıyor, parmağımı içinde çeviriyordum.

Özge iki eliyle yarağımı kökünden tutmuş, boğazına kadar sokup çıkartıyordu. Yarağımın kafasına dili değdikçe müthiş zevk alıyordum. Bıraksam, Özge bu pozisyonda sabaha kadar yarağımı yalayabilirdi. Göt yanaklarını hamur gibi yoğuruyordum. Aynı annesi gibi mayo vücudunda iz yapmıştı. Götü bembeyazdı, o beyazlığın içindeki kara delik gibi duran götünü sikmenin zamanı gelmişti. Özge’nin götüne birkaç şaplak attım, “Hadi bu kadarı yeterli!” dedim. Özge yarağımı bıraktı ve üzerimden kalktı.

Onu yatağa sırt üstü uzandırdım ve geçen yaptığım gibi belinin altına yastık koyarak götünü havaya kaldırdım. Dizlerimin üzerine çöktüm, onu kendime çektim ve bacaklarını dizlerinden çaprazladım. Özge, “Beni geçen sefer olduğu gibi sikmeni istiyorum!” dedi. Geçen sefer yastığı ısırmak zorunda kalmış ve gözlerinden yaşlar akmıştı. “Sen merak etme!” dedim ve yarağımı tutarak kafasını göt deliğine soktum. İçine kolayca girmişti. Kalçalarına bastırarak öne doğru yüklendim, yarağım yavaş yavaş götüne giriyordu. Bu sırada Özge’nin acı inlemeleri başlamıştı. Öbür yastığı alarak ağzına soktu ve ısırmaya başladı. Ben de daha büyük bir güçle götüne pompalamaya başladım. Yarağım köküne kadar götüne girdiği zaman, Özge yastık ağzında feryat ediyordu.

Kalçalarına bastırarak abandım, büyük bir güçle kendimi ileri doğru atıyor ve götüne girip çıkıyordum. Yatak gacır gucur sallanıyordu. Özge’nin ayakları başının iki yanında sallanıp duruyordu. Yastık ağzında, bir eliyle yastığı tutarken, diğeriyle yataktan destek almaya çalışıyordu. Yarağım artık götünde daha rahat hareket eder olmuştu, götünün sıvıları ile ıslanmıştı yarağım. Ama Özge boğuk sesler çıkartmaya devam ediyordu. Az önce annesini götünden sikerken şimdi de kızını götünden sikiyordum. Kendimi kaybetmiş gibiydim, Özge altımda kayıyordu. Yatağın çarşafı altında iyice toplanmıştı ve Özge yatak başına doğru kaymıştı. O sırada ‘Donk!’ diye bir ses yükseldi, Özge’nin kafası yatak başına çarpmıştı. Ardından birkaç tane daha, ‘Donk donk!’ sesi geldiğinde ben de kendime gelmiştim. Özge eliyle bana başını işaret ediyordu, biraz yavaşlamamı istiyordu.

Götünden çıktım ve onu yatağın ortasına kadar kalçalarından tutarak çektim. Göt deliği açık bir haldeydi, yarağımı yeniden sokunca kolayca girdi. Yeniden abanarak sikmeye başladım. Götünden çıktığım iyi olmuştu. Böylece boşalmadan önce bir süre daha götünde gidip geldim. Ama sonunda büyük bir hazla götüne patladım. Özge altımda iki büklüm, terden sırılsıklam bir haldeydi. Biraz daha kaldıktan sonra götünden çıktım. Göt deliğinin ağzı kızarmıştı. Götünün ortasında kara bir çukur vardı sanki. Yanına uzandım. Özge de ağzındaki yastığı çıkarmış, derin derin nefes alıyordu. Birbirimize sarıldık. O halde uyumuşuz.

Uyandığım vakit saat 06’ya geliyordu. Özge yanımda çırılçıplak yatıyordu. Onun üzerine battaniyeyi örttüm. Üzerimi giyindim ve sessizce odadan çıktım. Odama döndüğüm zaman karım uyumaya devam ediyordu. Hemen soyunup yatağa girdim, uyudum. Karım sabah erkenden beni uyandırdı. Sinirli bir hali vardı, “Gece tuvalete kalktığım zaman yanımda yoktun?” dedi. “Uykum gelmeyince biraz bahçeye çıktım!” dedim. İnanmamış gibi bir hali vardı. Ayrıca uzun eteğini ve uzun kollu bluzunu giymiş, başını türbanıyla bağlamıştı. “Neden böyle giyindin?” diye sorunca, “Ben istemiyorum mayo falan giymek. Sen bir şeyler çeviriyorsun!” dedi.

Bunu söylediği zaman yüreğime bir korku düştü. Yaptıklarımı öğrenmesinden korkuyordum. Kendisine dil dökmeye, yeminler etmeye başladım. Bir süre sonra kahkahalar atmaya başladı ve “Şaka yaptım, benim yakışıklı kocam! Ben biliyorum seni! Senin öyle şeyler yapmayacağını biliyorum!” dedi. Yüreğim ağzıma gelmişti. “Ee, neden böyle giyindin?” diye tekrar sorunca, “Seni kandırmak için!” dedi. Ben halen yataktaydım. Karımı tuttuğum gibi kendime çektim. “Ay, ne yapıyorsun?” demesine kalmadan, elimi eteğinin altından soktum. Kalçalarını avuçluyordum. Elim götüne geldiği zaman altına dün akşamki minik tangayı giydiğini anladım. Tangasını bacaklarından sıyırarak çıkarttım. Karımı yatağın üzerine çıkarttım, yatağın üzerinde ayakta duruyordu.

Yavaş yavaş yüzüme doğru oturmasını söyledim. Eteğini beline sıyırarak dediğimi yaptı, işer gibi çömeldi ve sonunda amı ile ağzım karşı karşıya geldi. Dilimi çıkartarak amını yalamaya başladım. Karım hafiften inlemeye başlamıştı. Ellerini dizlerinin üzerine koymuş, o şekilde duruyordu. Bir iki sefer dengesini kaybedip düşecek gibi oldu, “Yatak başından tutun!” dediğim zaman, iki eliyle sıkıca tutundu. Ben amına dil darbeleri attıkça, daha çok inler hale gelmişti, amı da epey sulanmıştı. Karımın inlemeleri içeriyi doldurmuştu. Ağzım amında çalışırken yarağım da kalkmıştı bu ara. Elimle yarağımı sıvazlıyordum. Daha fazla dayanacak halde değildim. Karıma, “Hadi yarağımın üzerine otur!” dediğim zaman, yatak başından destek alarak doğruldu. Eteğini başından çıkartacakken, “Gerek yok, hadi otur artık!” diye direttim. “Tamam!” diyerek geriye gitti, külotumu kendisi çıkarttı. Ardından eteğini tekrar beline sıyırarak yarağımı tutup amına soktu ve oturdu.

Bu şekilde tamamen amına girmişti yarağım. Şimdi üzerimde ileri geri hareket etmeye ve sallanmaya başladı. Aynı zamanda hafif hafif hopluyordu. Büyük zevk aldığını görebiliyordum. Elleriyle göğsümden destek almış, hafifçe öne eğilmişti. Ben de onu belinden tutarak, yavaşça alttan pompalamaya başladım. Karım yarı baygın gibiydi. Bluzunu kaldırınca altındaki ince dantelli sutyenli memeleri ortaya çıktı. Göğsümden destek almayı bırakmış, iki eliyle memelerini avuçluyor, sıkıyordu. O sırada ben onu belinden tutmaya ve alttan pompalamaya devam ediyordum.

Karım sürekli inledikçe ben de çok zevk alıyordum. Karım sutyeninin içine ellerini sokarak memelerini avuçladı, ardından sutyeni aşağı sıyırdı, koca memeleri öne doğru sallandı. Onu kendime doğru çektim, götünü biraz havaya kaldırdım. Bu şekilde alttan daha büyük bir güçle amına pompalamaya başladım. Karımın başındaki parlak kırmızı türbanı yüzüme değiyor, bana daha büyük bir zevk veriyordu. Çıkardığı memeleri göğsüme değiyordu. Daha çok pompaladıkça karımın sayıklamaları, inlemeleri de çoğalmıştı. Sabah sabah güzel bir sikiş yaşıyordum karımla. İkimiz de zevkin doruklarına çıkmıştık ve aynı anda sarsılarak boşaldık. Karım kendini üzerime bırakmıştı, hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Ben de altta kalmış, terlemiştim. Kalbim hızlı hızlı atıyordu. Bir süre daha böyle kaldık. Ardından karım yavaşça doğruldu ve üzerimden kalktı.

Birlikte banyoya geçerek güzelce yıkandık. Banyodan çıkınca, karım dün Remziye’nin kendisine verdiği beyaz bikiniyi giydi. Ben şaşırmıştım, “Ee, hani giymeyecektin?” diye sorunca, “Benim canım kocam ister de ben giymem mi!” dedi. Üzerine de dün giydiği uzun elbiseyi giydi. Beraber kahvaltıya indiğimizde, Remziye ve Buse de masalarında kahvaltılarını yapıyorlardı…

Devam edecek…

ALINTIDIR

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir