Slm arkadaşlar, ismim Semih, 33 yaşındayım. Almanyada yaşıyor ve çalışıyorum. Almanyaya bundan 10 sene önce işçi ailesi olarak geldim. Eşimle görücü usulü evlendik, ama çok sükür çok da mutluyuz. Bu anlatacağım olaya kadar eşimi hiç aldatmamıştım. Geçen sene 7. ci ay geldi çattı, Türkiyeye tatile gideceğiz. Aile büyük olduğu için, 3 araba ile yola çıkacaktık. Bacanak Baldız ve çocukları binek bir arabayla, Kayınço, hanımı çocukları ve Kayınpederle Kayınvalide minibüs tarzı bir arabayla, biz de kendi arabamızla. Son günde bir aksilik çıktı benim çalıştığım işyerinden Telefon geldi ve bizim izin malesef iptal oldu. Moralim sıfırdı resmen. Yapacak birşey yok dedik ve bunları uğurladık, iki araba ile yola çıktılar.
Aradan iki gün geçti, gece yarısı acı acı telefon çaldı. Telefondaki Kayınço idi, bizim Bacanak Yuanistanda rahatsızlanmış ve hemen hastaneye götürmüsler. Apandistten ameliyat olacakmış. Çoluk çocuk perişan olmasın diye Baldızı hastanede Bacanağın yanında bırakıp, çocukları kendi Minibüslerine alarak bunlar tek araba ile yola devam etmeye karar vermişler. Ve benim de uçakla acil Yunanistana gelip Bacanakla Baldıza yardım etmemi istediler. Ben de hemen işyerime telefon açıp durumun aciliyetini bildirip özel izin aldım. Hemen evden çıktım, Taxi ile Hannover havaalanına gittim. Şansımdan 1 saat sonra Yunanistana uçak vardı, bilet alıp atladım uçağa. Sabaha karşı Yunanistana indim ve Taxi ile alel acele hastaneye yetiştim. Bacanak ameliyattan yeni çıkmış ama daha ayılmamış yatıyor, Baldız da perişan halde kapıda beni bekliyor. Baldız beni görünce, garipliğin ve yalnız kalmanın verdigi korku ve endişe ile koştu boynuma sarıldı. Bir ağlıyor ki görmeyin.
Aslında Bacanağı hiç sevmem, kendisine hiç bakmayan odunun teki, inanın bizim Köydeki eşeklerden farkı yok. Herzaman bizlerin yanında Baldızı kırar, rencide eder. Ama Baldız garibim ne yapsın, kader demiş sesini çıkarmamış. Neyse ben doktorlara Bacanağın durumunu sordum. Ameliyat biraz sorunlu geçmiş. En az 5-6 saat kimseyi yanına almayacaklarmış ve kendine geldiğinde de ADAC uçağı ile Almanyaya göndereceklermiş, çünkü Almanya Hastalık Sigortası öyle istemiş. Baldıza bunları aynen söyledim ve “Nasıl olsa görüştürmüyorlar, hastane kapısında böyle sefil bir şekilde beklemenin bir anlamı yok, seni bir otele götüreyim, orda bir duş al kendine gel, biraz uzan dinlen, ben hastaneye geri gelir ilgilenirim, sonra da gelir seni alırım!” dedim. Baldız önce yok dese de, ısrar edince kabul etti. Küçük bir valizi ile onu iyi bir otele götürdüm, odasına kadar çıkardım ve “Kapıyı arkasından kilitle her ihtimale karşı, ben 6-7 saat sonra gelir ve seni alırım!” dedim ve hastaneye döndüm.
Bacanak halen narkozun etkisindeyken başka odaya aldılar, ben de yanında idim. Uyandığı zaman beni görünce nasıl sevindi eşşek herif. Ona durumu anlattım. Bacanak da benden bir ricada bulundu, kendisini uçağa bindirince, hanımını ve arabasını alıp Türkiyeye götürmemi istedi ve “Ben iyileşince uçakla Türkiyeye gelirim. En azından hanım Türkiyede çocukların başında olsun da çocuklar rezil olmasınlar.” dedi. Bana da mantıklı geldi. Hemen işyerimi aradım ve durumu anlatıp müsade istedim. İşyerimden istemeye istemeye bana iki hafta izin verdiler. Akşama doğru gittim otelden Baldızı aldım hastaneye getirdim ve kocasının iyi olduğunu, onu akşama uçakla alacaklarını ve tekrar Almanyaya götüreceklerini, bizim de arabalarıyla Türkiyeye gideceğimizi anlattım, Baldız da kabul etti.
Geceye doğru ADAC nin uçağı geldi, Bacanağı bindirip gönderdik ve doğru otele döndük. Baldıza, “Vakit geç oldu Baldız, bu gece otelde kalalım, sabah erkenden yola çıkarız.” dedim. Baldız da, “Sen bilirsin Enişte.” dedi kabullendi. Odaya çıktık Baldızı bıraktım tam çıkarken, Baldız, “Nereye gidiyorsun Enişte?” diye sordu. “Ben de bir oda tutayım, sen rahatça yatarsın.” dedim. “Olur mu Enişte? Kesinlikle kabul etmem, zaten demin de korkudan gözümü kapamadım, kurban olayım beni yalnız bırakma!” deyince aynı odada kalmayı kabul ettim. “Tamam o zaman, ben de bir duş alayım yatarız.” dedim ve duşa girdim. Duştan çıkınca ben iki koltuğu birleştirip yatak yapmaya başladım. Baldız hemen fırladı ayağa, “Enişte sen delimisin, zaten bizim yüzümüzden perişan oldun, sen yatakta yat, orda ben yatarım!” dedi. İkimiz de birden ısrar edince, Baldız, “Enişte zaten elbisemle yatıyorum, yatak da kocaman, gel bir tarafta sen yat, bir tarafta ben yatayım!” dedi. Benim de kalbimde kötülük yok, Tanrı biliyor, sadece yorgun olduğum için kabul ettim.
Baldızın üzerinde geniş bir etek vardı, çok da ince idi, ama uzuncaydı. “Ben elbise ile yatamam Baldız, bir şort giyip yatayım.” dedim. Baldız da, “Nasıl istersen Enişte.” dedi, şortumu giydim, yattık. Sabaha karşı saat 3 gibi uyandım, acayip susamıştım. Baldız sırtını dönmüş yatıyordu, eteği kalçasının arasına girmiş, şahane baldırları ve bacakları açıktaydı. Tişörtü de biraz yukarı sıyrılmış, beli görünüyordu. Su içtim tekrar yattım yatağa, ama Şeytan işte, uyutmadı beni, sikim demir gibi oldu. Uyuyormuşum gibi yaparak elimi Baldızın arkasından üzerine attım. Baktım Baldız derin uykuda, hiç tepki yok. Biraz daha yanaştım, arkadan benimkini kalçasının arasına dayadım, ama nasıl yanıyor. Baldız halen tepki vermeyince yavaşça elimi göğsüne doğru kaydırdım ve tişörtünün üzerinden sol memesini avcumun içine aldım. Baldızda halen çıt yok, aksine kalçasını bana dayıyor…
Elimi tişörtünün içine sokup resmen memesini avuçlamaya başladım. O sırada Baldız, “Mustafa şimdi sırası mı?” diyerek döndü. (Mustafa benim Bacanağın ismi, beni kocası sanmıştı). Gözlerini açıp benim olduğumu görünce, “Enişteee?” diyerek toparlandı hemen. Sanki şoka girmiş gibiydi. Ben de ne yapacağımı bilemedim, “Baldız af edersin, herhalde uyku sersemliği ile seni ablan sandım, inan özür dilerim!” dedim. Baldız birşey demeden kalktı fırladı banyoya ve kapıyı kilitledi. Utancımdan yerin dibine girebilirdim. Baldız banyoda bayağı uzun süre kalınca, herhalde bana kızdığı için kendini banyoya kilitledi, orda sabahlayacak diye düşünürken ben uykuya dalmışım. Nekadar uyumuşum bilmiyorum, ama yüzümde ve göğüslerimde gezinen bir çift elle uyandığımda şok olma sırası bende idi. Baldız çırılçıplak yanımda yatıyor ve benim göğsümü, yanaklarımı okşuyordu. Gözünün içine baktım, tam birşeyler diyecektim, Baldız işaret parmağını dudağına götürüp, “Enişte sus!” dedi ve dudaklarıma yumuldu…
Artık dönüş yoktu. Belki 15-20 dakika ateşli bir şekilde öpüştük, ve öpüşürken benim üzerimdekileri çıkardık. İkimiz de çırılçıplaktık artık. Baldızı altıma aldım, bacaklarını aralayarak yattım bacaklarının arasına. Baldız dizlerini yukarı kaldırdı, beni direk girecek sandı, ama ben göğüslerini yalaya yalaya göbeğine doğru indim. Göbeğini de yalayıp biraz daha aşağılara indim ki, tertemiz amıyla burun buruna geldim. Zannedersem bir iki gün önce ağda yapmış amına. Ama ne am! Küçücük am dudakları resmen gel beni yala diyor. Baldızın amını öyle bir yalamaya başladım ki, Baldızın yüz ifadesinden amının ilk defa yalandığı belli oluyordu. 5-6 dakika geçmedi Baldız inleyerek sarsıla sarsıla ağzıma boşaldı. Damla bırakmadım, am sularını yaladım yuttum. Sonra ters dönüp (69 pozisyonunda) sikimi ağzının hizasına getirdim, ama Baldızın yine şaşkın şaşkın bakışından, hiç yarak yalamadığını da anladım…
Ben halen Baldızın amını yalıyordum. Ben sikimi dudaklarına yanaştırınca sonunda o da benimkini öpmeye başladı. Sikimin başını hafif hafif yalıyordu, ama acemice. Aradan 5-10 dakika geçti, Baldız yine inlemeye ve sarsılmaya başladı. O esnada sikimi ağzına bir bastırdım, direk gırtlağına kadar soktum. Şimdi olmuştu işte. Baldız yarak yalamanın tadını almıştı artık ve kudurmuş gibi yalıyor emiyordu sikimi…
Baldızın ağzından sikimi zor kurtarıp tekrar Baldızın bacak arasına yattım ve sikimi amının dudakları arasına dayadım ve Baldızın üzerine eğildim. Amı vıcık vıcıktı, nerdeyse kendiliğinden kayıp girecek içine. Baldız boynumu kulaklarımı emerken, “Enişte kurban olayım yavaş, alıştıra alıştıra sok, seninki hem kalın hem uzun, zor alırım onu!” dedi. Yani benim yarak o kadar da deli birşey değil, ama hatırı sayılır yine de. Demek ki Bacanağınki çok küçük diye düşünerek, sikimin başıyla amının dudaklarını aralayarak yavaş yavaş amına girmeye başladım. Ama Baldız haklıymış, sanki o iki çocuğu başkası doğurdu. Amı Keçi tırnağı gibi dardı. Tamamını sokana kadar nerdeyse oteli başımıza yıkacaktı. En sonunda köküne kadar aldı, ama sanki amının içinde mengene var. Öyle şahane dardı ki amı, çıkmak istemez insan. Baldız kulağıma fısıldayarak, “Öldürdün beni aşkım, ne biçim bir yarak bu böyle!” dedi…
Balzın amını belki bir saat kadar siktim, insanın boşalası gelmiyor, o kadar tatlı bir am. Bu sürede kaç pozisyon değiştirdik, Baldız kaç kere Orgazm oldu bilmiyorum, ama en sonunda ben sırtüstü yatıyordum ve baldız üzerimde hopluyordu ve artık patlamak üzereydim. “Baldız geliyorum, in üzerimden!” dememe kalmadı, “İçime boşal aşkım!” deyince, kendimi tutmayı bıraktım ve fışkırmaya başladım. Ben boşalırken Baldızın üzerimde git gelleri yavaş bir tempoda devam ediyordu. Öyle bir boşalmışım ki, döllerim Baldızın amından taşıyordu, çarşaf falan iyice ıslanmıştı. Baldız sikim amının içinde öylece üzerimde oturup kaldı, öne eğilerek kafasını da göğsüme koydu, amından çıkmama izin vermiyordu. Birkaç dakika o pozisyonda dinlenip kendimize geldik ve sonra kalkıp birlikte duş aldık ve tekrar yatağa uzandık, birer sigara yaktık, konuşuyoruz…
Baldız, “Enişte sen bacımı hep böyle mi sikiyorsun?” diye sordu. “Evet Baldız, bacınla her gece böyleyiz. Ama bunda daha ne var ki, bacını arkadan da yapıyorum!” dedim. Baldız şaşkın şaşkın, “Nasıl arkadan? Yani bacımın götünü de mi sikiyorsun?” deyince, yine benimki ayaklanmaya başladı. “Evet, götten de yemediği zaman duramıyor!” dedim. Baldız kalkmakta olan sikimi eline aldı ve “Enişte yaa, bu nasıl girer oraya, bacım bunu nasıl alabiliyor ki arkadan?” diye sordu. “Alıştı, çok rahat alıyor. Merak etme, sen de alırsın canım!” diyerek elimi baldızın götüne attım ve bir parmağımla götünün deliğini okşamaya başladım. Baldız herhalde niyetimi sezmiş olmalı ki, “Mümkün değil Enişte! Ben bunu amıma alana kadar öldüm geberdim, oraya asla alamam!” dedi. Ben de hınzırca gülerek, “Alırsın, var mısın iddasına?” dedim. Baldız da, “Enişte nasıl alırım yaa?” dedi. “Alırsın alırsın, sen yüzüstü yat bakalım!” dedim. Baldız korkarak yüzükoyun yattı. “Umarım çantanda kremin vardır, yoksa yandın!” dedim ve çantasına uzandım. Ürkek bir sesle, “Var…” dedi.
Çantasından kremi aldım ve Baldızın götünün deliğini iyice kremledim, benimkini de kremleyip, “Aşkım en önemlisi kendini kasma, rahat ol, bak acıyınca girdiği yerde kalırım, hepsi girince yine biraz beklerim, sen kendini bana bırak!” dedim. Baldız tir tir titreyerek, “Tamam…” dedi. Arkasına yanaştım, sikimin başını o küçücük büzüğüne dayadım. Çok yavaş sokuyordum, yine de sikimin başını sokana kadar Baldız yastığı kemirdi yırttı nerdeyse. Sonunda başı girdi, ama Baldız perişan bir şekilde, “Enişte kurban olayım çıkar, götüm yırtılıyor, çıkar ne olur!” diye yalvarmaya başladı. O kadar girmişken çıkılır mı? “Aşkım az sabret, biraz böyle dursun, bak başı girdi, gerisi rahat girer. Sen kasma kendini!” dedim. Hareket etmiyordum. Baldız tam kendini gevşetince, götünün darlığına dayanamayıp birden kökledim. Baldız o saniye, “Anam yandım, götüm yırtıldı!” diye bağırdı. Hemen baldızın kafasını yastığa bastım, fazla sesi çıkmasın diye ve kulağına eğilip, “Aşkım tamam bitti bak, hepsi bu kadardı, artık acımaz. Şimdi içinde biraz kalayım alışır!” dedim.
1-2 dakika bekledikten sonra yavaş yavaş gitgellere başladım. Baldızın ağzında yastık, ‘Ağıhh Uğuhh’ diye inliyordu sadece. Baldızın ensesini ve sırtını hafif hafif ısırarak götüne 10-15 dakika pompaladıktan sonra Baldızın sesi kesilmişti. Durdum ve Baldızın omuzbaşlarını öperek, “Aşkım nasıl, alıştın mı?” diye sorduğumda, Baldız kendinden geçmiş bir şekilde, “Devam et! Devam et!” diye inleyerek götünü oynatmaya başladı. Ordan alamam diyen Baldız çoktan göt siktirmeye alışmıştı bile. Baldızı dörtayak domaltıp, yarım saate yakın götünü siktim ve sonunda bir kez daha abanıp götüne boşaldım. Sikimi götünden çektiğimde, Baldızın götü Avusturya Alplerindeki Tünellerin girişi gibi açık kaldı…
Duşumuzu alıp birbirimize sarılarak öpüşerek yattık. Güya sabah erkenden yola çıkacaktık, ama öğlen vakti yataktan anca kalktık ve yeni aşıklar gibi otelin restoranında kahvaltı niyetine yediğimiz öğlen yemeğinden sonra yola çıktık. Memlekete varana kadar iki kez daha müsait yerlerde sikiştik. Memlekette de geceleri herkes yatınca Baldızın evine gittim, sabahlara kadar sikiştik. Baldızın her amını sikişimde artık götünü de siktirmeden beni göndermez oldu. Baldızla sikişmelerimiz şu anda da halen devam ediyor, fırsat buldukça Baldıza önden arkadan kayıyorum!
Hepinize bol sikişler. Siz siz olun, aldatacaksanız yabancı biri ile aldatmayın, yakın çevrenize bir bakın! (Alıntı)