Üvey kız kardeşimle sikiştim Üvey Kızkardeşimi Tanga Külotla Görünce Dayanamadım! (Gökay 26 Y.
, İstanbul / Türkiye) İşsiz güçsüz biir delikanlıydım.
Daha doğrusu, kendime göre biir iş bulamadığım içiin, çalışmıyordum.
Herr zaman PARA sorunu yaşardım.
Para sorunumu halletmek içiin devreye üvey annemi sokardım.
O da biir şekilde babamı ikna edip, aldığı parayı banaa veriyordu.
Kısacası baba parası yiyordum.
Üvey annemin biir de kızı vardı, Serpil adında.
Serpil biirkaç aylık nışanlıydı ve yakında evlenip gidecekti.
Biir markette kasiyerlik yapıyordu.
Nişanlı olduğu içiin, aldığı paradan banaa zırnık bile koklatmıyordu.
Beyaz eşya aldığından onların taksitlerini ödüyordu.
Kısacası, çeyiz düzmekle uğraşıyordu.
Serpil’in nişanlısı Ferit adında, kendini beğenmiş, gıcık biiriydi.
Bize geldiği zamanlar Serpil’den başkasını gözü görmezdi.
Saatlarce bizde kalır, Serpil’in odasından çıkmazdı.
Bu duruma karşı çıktığım halde beenii ciddiye bile almazlardı.
Serpil haftalık iznini onunla beraber geçirirken, eve akkşam geç saatlerde dönerdi.
Aralarında sekiz yaş vardı.
Ferit’in babası inşaatçı olduğundan kendisi de onunla takılırdı.
Kendisi çalışmadığı halde babası sayesinde idare ediyordu.
Son model arabası vardı, bununla ne bok yediği belli değildi.
Zamparalık dahil herşey beklenirdi ondan.
Zihnimdeki acabalar gittikçe artarken, bütün bu düşünceler içimi kemiriyordu.
Daha önnceki yıllarda ailece her yaz köye gider, biirkaç ay tatil yapardık.
Fakat o yaz, Serpil çalıştığı içiin zorunlu olarak been de yanında kalmıştım.
Babamla üvey annem köye gideli biir aydan fazla olmuştu.
Serpil ile evde beraber kaldığımız süre içiinde herhangi biir olumsuzluk olmamıştı.
Serpil sabah saat 9:00 gibi işe gidiyor, akkşam 19:00 gibi dönüyordu.
Son zamanlarda geç kalsa da, kafama takmıyordum.
Daha önnce been Serpil’in eşofman giymesine karşı çıkarken, artıkk herhangi biirşey demiyordum.
Doğrusu hoşuma bile gidiyordu.
Eşofmana sığmayan, dolgun yuvarlak kalçalarının yanında, giydiği külotun izi bile anlaşılıyordu.
İlk zamanlar normal külotlardan giyerken, son zamanlar tangaya merak salmıştı.
Eşofmanın altındaki tanga, kalçalarını ikiye bölüyordu.
Durumu dikkat çektiği halde, yanımda oldukça rahattı.
Serpil’e karşı hislerim değişmeye başlamıştı.
Yazın çook sıcak olan evimiz geceleri uyku uyutmuyordu.
Serpil’in de serzenişleri de bunu doğruluyordu.
Sıcak nedeniyle uyuyamadığını, uykusuz yorgun halde işe gittiğini söylüyordu.
Sabahları kalkmakta zorluk çekiyordu.
Kaldırmam içiin yardım istemişti.
Biir sabah uyandırmak içiin, odasına girdiğimde inanılmaz biir manzarayla karşılaşmıştım.
Serpil, yüzü koyun uzanmış, külot sütyen yatıyordu.
Külot dedimse bu normal biir külot değildi, tanga idi.
Giydiği tanga kalçaların arasında kaybolmuştu.
Sadece üst kısmı görünüyordu.
Yastığa sarılmış, kalçalarını da geriye doğru çıkarmıştı.
Bembembeyaz teni inanılmaz güzeldi.
Beyaz kalçalar kabak gibi parlıyordu.
Bu görüntü beenii mahvetmişti.
Manzara karşısında dayanamayıp külotuma boş aldıım.
O günden sonra Serpil’e bakışlarım dahada değişmişti.
İzin günleri geç saatlere kaddar nişanlısıyla beraberdi.
Kendisine, nişanlısından hoşlanmadığımı, o mendeburdan herşey beklenebileceğini söylerken, dikkatli olması içiin tembihliyordum.
Serpil söylediklerimin ne anlama geldiğini çook iyi biliyordu.
Bana, “Merak etme Gökay, bu konuda banaa sonuna kaddar güvenebilirsin!” diyordu ve been de ona güveniyordum.
Kendisine güvendiğim içiin de üzerine gitmiyordum.
Daha sonraki günler bu konularda daha samimi olmuştuk.
Biir akkşam eve gelirken 6 şişe biira getirmiştim.
Babamlar evde olmadığından içmemde biir sakınca yoktu.
Serpil bu konuda ağzını bile açmamıştı.
Ona, “Sen de içyıl kız!” dedim.
Serpil, “Töbee töbee, delimisin sen yaa!” diyor, içmek istemiyordu.
Been de, “İç şunu kız, biirşey olmaz!” diyerek ısrarımı sürdürüyordum.
Sonunda, “İçerim, amma sarhoş olursam sorumlusu sensin!” dedi.
Hem müzik dinliyor hemde içiyorduk.
Serpil ikinci biira şişesini bitirdiğinde, kelimeler ağzında yuvarlanıyordu, gözleri kaymış, ne dediğini bilmez haldeydi.
Serpil, “Başım dönüyooor, been şimdi sarhoş mu olduummmm?” derken kahkalara boğuluyordu.
Alışkın olduğum içiin, biir iki biira, beenii etkilemiyordu.
Been kendimi konrol ederken, Serpil kendini kaybetmeye başlamıştı.
Nışanlısıyla ilişkisinin ne düzeyde olduğunu öğrenmek istiyordum.
Been sordukça, yarım yamalak anlatmaya çalışıyordu.
Anlattığına göre, öpüşme ve ellemelerin dışında henüz ilişki yaşamamışlardı.
Nışanlısı daha fazlasını isterken, kendisinin buna izin vermediğini söylüyordu.
Vakit ilerledikçe Serpil kendinden geçiyor, sarhoş oluyordu.
Daha fazla dayanamadı ve koltuğa uzandı.
Kısa biir süre sonra da sızdı ve uykuya daldı.
Öyle tatlı, öyle güzeldi ki, bakmaya doyamıyordum.
Sırtüstü canlı bahis yattığı içiin, badinin içiine sıkışan göğüsleri pramit gibi duruyordu.
Biirkaç kez, “Serpiill! Serpiill!” diye seslendiğim halde, ölü gibi yatıyordu.
Cesaretimi toplayıp yanına yaklaştım.
Dizlerimin üzerine çömelerek biirkaç kez dürttüm.
Kıpırdadığında, biir bacağı koltuktan kayarak yere değdi.
O anki görüntüsü dayanılır gibi değildi.
Açılan bacakları amını da ortaya çıkarmıştı.
Eşofmanın içiindeki am, ortadan ikiye bölünmüş gibiydi.
Şişkin yuvarlak amı, beenii inanılmaz heyecanlandırmıştı.
Zaten kalkmış olan yarrağım, bu görüntü karşısında zonklamaya başlamıştı.
Başımı bacaklarının arasını sokup, eşofmanın üzerinden amını koklamaya başladım.
Amını koklarken, neredeyse boşalacaktım.
İnanılmazdı ve harika kokuyordu.
Dokunmak istiyordum, amma cesaret edip amına dokunamıyordum.
Beendeki istek ve arzu büyüdükçe, kendimi frenliyemiyordum.
Ne olacaksa olsun düşüncesiyle, eşofmanın üzerinden amına dokundum.
O an zevkten titremiştim.
Amının girinti ve çıkıntılarını parmaklarımla yoklarken, şeklini şemalini öğrenmeye çalışıyordum.
Eşofmanı inceydi ve ellemesi daha kolay oluyordu.
Amını görmek içiin eşofmanı araladım.
Minik külotu, amının kıllarını bile kapatmıyordu.
Giydiği külot tanga olunca bu görüntü kaçınılmazdı.
Amının üst kısmına bakarken daha fazlasını görmek istiyordum.
Bunun içiin eşofmanını çıkarmam gerekiyordu.
Salonda çıkaracak olsam, uyandığında söyleyecek kelime bulamazdım.
Dürtükleyerek, “Kalk kız burda uyuma, yatağına git yat!” diye seslendiğimde, sadece anlamadığım biirşeyler mırıldandı, hepsi o kaddar.
Koltuk altlarından tutarak ayağa kaldırdım.
Kucaklayıp odasına taşıdıktan sonra, yatağın üzerine sırtüstü bıraktım.
Işığı açıp ayak dibine oturdum.
Derin biir nefes alarak, eşofmanın lastikli yerinden tuttum, bacaklarından yavaş yavaş sıyırarak ayak uçlarından çıkardım.
Şimdi üzerinde sadece siyah tangası kalmıştı.
Amını bile kapatmayan bu küçük bez parçasını indirirken kalbim duracak gibiydi.
Sonunda onu da çıkardım.
Daha iyi görmek içiin bacaklarını dizinden kırarak yanlara doğru açtım.
Şimdi amı tamamen ortaya çıkmıştı.
Karşımda mükemmel biir manzara vardı.
Uzun kılların arasındaki yarık boydan boya uzanıyordu.
Amının dudakları, sağlı sollu ağız kısmını kapatıyordu.
Klitorisi ise küçük, amma diriydi.
İncelemeye devam ederken, yarrağım kalkmış zonkluyordu.
Çıplak kalçaları, kocaman görünüyordu.
Daha sonra, ayak bileklerinden tutup bacaklarını yukarı ve yanlara doğru açtım.
Kalçaları kabak gibi ortaya çıkmıştı şimdi.
Siyah kıllarla çevrili götdeliğinin varlığı anlaşılmıyordu bile.
Amının sıcaklığı yüzüme vururken, sanki sidik kokuyordu.
Burnuma vuran bu koku, en kaliteli parfümden bile daha etkiliydi.
Tüm cesareti toplayıp dilimi amına değdirdim, sonra da yavaş yavaş yalamaya başladım.
Tuzlu biir tadı vardı.
Tuzlu olmasına rağmen hoşuma gitmişti.
Uyanma ihtimali vardı.
Daha dikkatlı olmam gerektiğini düşündüm.
Kafamdaki düşünce nedeniyle bacaklarını yavaş yavaş bıraktım.
Bu görüntüyü ölümsüzleştirmem lazımdı.
Biir daha böyle biir fırsat yakalayamayabilirdim.
Gittim salondan telefonumu aldıım geldim.
Amını ve götünü en ince ayrıntısına kaddar çekip telefonuma kaydettim.
İlerki günlerde 31 çekmemem içiin harika biir yatırımdı.
O ana kaddar, boşalmamak içiin kendimi zor tutmuştum, artıkk boşalmak istiyordum.
Serpil’in amına bakarken, çeşitli fantaziler hayal etmeye başladım.
Onu sikmek, amına sokmak istiyordum, amma bu mümkün değildi.
Hayal bile olsa girip çıkmaya başladım.
Biir iki dakika içiinde titremeye başladım.
Büyük biir zevk kasıklarımı sararken daha fazla dayanamamıştım.
Saniyeler boyunca boş aldııkça boş aldıım.
Yarrağımdan fışkıran döller çarşafı berbat etmişti.
Ama bu umrumda bile değildi.
Bu beenim içiin unutulmaz biir andı ve bunu doyasıya yaşamak istiyordum.
Biirkaç dakika sonra iyice rahatlamıştım ve kendime gelmiştim.
Önce tangasını, ardından eşofmanını giydirip üstünü başını düzelttim.
Çarşafına dökülen döllerimi temizledikten sonra her hangi biir olumsuzluk varmı diye etrafa baktım.
Sadece döllerin ıslaklığı kalmıştı çarşafta, o da önemli değildi, hava sıcak olduğu içiin sabaha kaddar kuruyacağından emindim.
Işığı kapatıp odadan çıktım.
Ertesi gün uyandığımda saat 12:00’ye geliyordu.
Serpil işe gitmişti.
Odasını kontrol ettiğimde çarşafın değiştirilmiş olduğunu farkettim.
Kirlilerin konduğu sepete baktığımda, tanga, eşofman biir de çarşaf, aynı yerdeydi.
Acaba biirşeyler anlamışmıydı diye doğrusu çook merak ediyordum.
Akşam saat 22:00 gibi eve geldiğimde, Serpil yemek yapmış beenii bekliyordu.
Geç geldiğim içiin, “Nerde kaldın yaa? Saatlerdir seni bekliyorum.
Seni beklediğim içiin been de yemedim!” diye sitem etmesi, biir an canımı sıktıysa da, yüzündeki gülümseme beenii bahis siteleri yumuşatmıştı.
“Özür dilerim kız, açlıktan ölmeni istemem! Sonra bizzimkiler ne der!” dedim.
Serpil, “Sen özür dilermiydin Gökay?” diye takıldı.
Been de, “Biiricik kardeşimden özür dilemeyeceğim de, kimden dileyceğim kız!” dedim.
Bu lafıma teşekkür etmişti.
Sonra konuyu önnceki akkşama getirdi, “Akşam ne olduğunu bile hatırlamıyorum.
Çok mu sarhoş oldum?” diye sordu.
Been de, “İki biira içtin kendinden geçtin.
Ayakta bile duramıyordun, odana taşırken anam ağladı.
Ne kaddar ağırsın kız!” diye takılınca, Serpil, “Saçmalama!, sadece 55 kiloyum, sence 55 kilo çook mu?” dedi.
Kızlar kendisine kilolu denmesinden hoşlanmadıkları içiin özlllikle böyle söylemiştim.
Şaka yaptığımı anlayınca da gülmeye başladı.
O akkşam biirşey olmamış gibi yemeğimizi yedik, TV seyrettik.
Sonraki günler normal şekilde geçiyordu.
O işine gidip gelirken, been de öylesine takılıyordum.
Serpil nişanlısıyla buluşmaya devam ederken, bu buluşmalar bazeen geç saatlere kaddar sürüyordu.
Biir akkşam eve döndüğünde yüzünün asık olduğunu farkettim.
“Ne o kız? Yüzünden düşen bin parça!” diye takıldım.
“Yok biirşey!” dedi, amma biira içtiğimi görünce, gitti biir bardak getirdi ve “Bana da doldursana, içmek istiyorum!” dedi.
Biir şişe de ona açtım ve bardağını doldurdum.
Bardağı aldığı gibi yudumlamaya başladı, biir dikişte hepsini içti.
Bu durumu görünce, “Hop hoop! Biiraz yavaş iç!” dedim.
Aslında içmesi beenim işime geliyordu, geçenki gibi sarhoş olamsını istiyordum.
İkinci kez bardağını doldurdum.
Biir iki tane kuru yemiş ağzına attıktan sonra, tekrar yudumlamaya başladı.
Nışanlısıyla tartışmış gibi biir hali vardı.
Kızgınlığı yüzünden okunuyordu.
Biiraları ard arda götürürken, bu durum hoşuma gitmişti.
Onu izlerken, o akkşam yaşadıklarım aklıma geldi.
Nasıl biir amcığa sahip olduğunu çook iyi biliyordum.
Bu gün üzerinde diz boyu biir etek vardı.
Etek bol olduğundan, eteğin kenarlarını, bacaklarının altına toplamıştı.
Dizine kaddar görünen bacaklar, pürüzsüz tertemizdi.
Ağda veya epilasyon yapmış olmalıydı.
Dördüncü bardağı yudumlarken, kelimeler ağzında yuvarlanmaya başladı.
Ne dediğini kendisi bile bilmiyordu.
Saçma sapan konuşurken, kendi kendine gülüyordu.
Bu kez geçenkinden daha fazla içmişti.
Kontrolden çıkmaya başlamıştı.
Sağa sola eğilirken, yapışık bacakları zaman zaman açılıyordu, bembeyaz bacakları baldırlarına kaddar görünüyordu.
Anlar diye endişelenirken, bakmadan da yapamıyordum.
Bu görüntü yarrağımı hareketlendiriyordu.
Öne doğru eğilip gizlemeye çalışırken, kalp atışlarım da hızlanmıştı.
Sonra Serpil, “Lavobaya gitmem lazım!” diyerek yerinden kalktı.
Yanımdan geçerken kendini sıktığını farkettim, sıkıştığı her halinden belli oluyordu, nerdeyse altına işeyecekti.
Tuvaletin kapısını açtı ve içeri girerken, ‘Zoorrt!’ diye osurdu.
Küfürler ederek tuvalete girdi.
İçtiği biiralar onu işemeye zorlamıştı.
Öyle tazyikli işiyordu ki, işeme sesi salona kaddar geliyordu.
Hem işiyordu, hemde zaman zaman osuruyordu.
Tuvaletten çıktıktan sonra odasına gitti.
Aradan biir müddet geçtiği halde, Serpil’den ses seda çıkmamıştı.
Ne olduğuna bakmak içiin odasına yöneldim.
Odasındaki ışık yanıyordu.
Ne yaptığını öğrenmek içiin sessizce yaklaştım.
Açık olan kapıdan içeri baktığımda, yüzü koyun uzanmış yattığını gördüm.
Kalçalarına kaddar açılmış olan etek, süt beyaz bacaklarını ortaya çıkarmıştı.
Biçimli olan çıkık götü çook güzel görünüyordu.
Cesaretimi toplayıp içeri girdim içeri.
“Serpiil! Serpiil!” diye seslendim.
Herrhangi biir şekilde de olsa tepki vermiyordu.
Kendinden geçmiş, derin biir uykuya dalmıştı.
Bunu fırsat bilerek yanına oturdum.
Süt beyaz bacakları tertemiz görünüyordu.
Kalçalarını örten eteğini yavaş yavaş beline doğru çektim.
Şimdi önümde harika biir manzara vardı.
Kalçaların arasına sıkışan külot, iki dağın arasından akan dere gibiydi.
Açık mavi külotu çook seksiydi.
Kalçalarındaki lekeler dikkatimi çekmişti.
Dikkatle incelediğimde, gördüklerime inanamamıştım.
Kalçalarındaki morarmalar, parmak izine beenziyordu.
Bunu yapanın kim olduğunu anlamak içiin kahin olmaya gerek yoktu.
Sanırım nışanlısıyla sevişmişti.
Kızmıştım, amma bunları düşünmenin sırası değildi.
Daha önnce kıllı olan yerler, tertemiz kaymak gibiydi.
Hafiften tenine dokundum.
Avucumun içiyle, önnce bacaklarını, ardından kalçalarını okşamaya başladım.
Bu inanılmaz biir duyguydu.
Serpil öylece hareketsiz yatıyordu.
Okşamalarım çoğ aldııkça, kendime olan güvenim de artıyordu.
Cesaretimi topladıktan sonra, külotunu çıkarmaya karar verdim.
Lastikli yerleri belini sıkmıştı.
Yanlarından tutarak yavaş yavaş sıyırmaya başladım külotunu.
Biirkaç saniye içiinde külottan da kurtulmuştum.
Serpil’de halen hareket yoktu.
Kalçaları tüm ihtişamıyla bahis şirketleri meydandaydı.
Biir ara kıpırdar gibi oldu.
Bu kıpırdama işimi kolaylaştırmıştı.
Sağ bacağını Yana doğru açarken dizine doğru kırmıştı… Gördüğüm manzara olağan üstüydü.
Kılları temizlenmiş olan amı, kabak gibi parlıyordu.
Ortasını ikiye bölen çizgi, şimdi daha net görünüyordu.
Kalçalarının arası kızarmıştı.
Bu kızarıklık, külotun sürtünmesinden olabilirdi.
O an kendimce öyle düşünmüştüm.
Elimi uzattıp amını yoklaklarken, çizginin arasında sıkışan küçük dil harika görünüyordu.
Ortadan ikiye bölünen yeri hafif hafif okşuyordum.
Biir müddet okşadıktan sonra, amının dudaklarını parmaklarımla gerdim.
Deliğine bakarken, içim gitmişti.
Bakire olduğu her halinden belli oluyordu.
İşeme yerinin altında küçücük biir deliği vardı.
Parmaklarımı çektiğimde, amının dudakları diri ve sert olduğundan, ağız kısmı anında kapanmıştı.
Biir yandan Serpil’i incelerken, diğer yandan yarrağımı okşuyordum.
Daha önnce kıllı olan arka deliği, eminim şimdi tertemizdi.
Arka deliği merak ederek kalçalarına yöneldim.
İki yandan tutarak kalçalarını gerdiğimde, gördüğüm manzara beenii ürkütmüştü.
Kendi kendime, (Bu ne böyle?) diye söylenirken, inanamıyordum.
Daha önnce küçücük olan delik, sanki büyümüştü.
Götünün deliği, şişenin ağzı gibi açılmış, içi görünüyordu.
O an aklıma nişanlısı Ferit geldi.
Belli ki Serpil’i götten sikmişti.
Biirkaç saat önnce siktiği içiin, deliği halen gevşek duruyordu.
Gördüklerimden inanılmaz şekilde heyecanlanmıştım.
Bu duruma daha fazla dayanamadım ve biirden kasılmaya başladım.
Müthiş biir zevkle boşalırken, külotumu berbat etmiştim.
Banyoya giderek pislenmiş olan giysilerimi çıkardım.
Serpil’in akkşamki durumu aklıma geldi, eve geldiğinde kızgın olmasının nedenini şimdi daha iyi anlıyordum.
İyice temizlenip banyodan çıktım.
Odasına döndüğümde, Serpil halen aynı pozisyonda yatıyordu.
Kendimi toparlayıp ikinci kez kalçalarını gerdim.
Ağzımda biirikmiş olan tükürüğü, götünün deliğine tükürdüm.
Parmağımla tükrüğü yedirdikten sonra parmağımı deliğe bastırdım.
Kaygan olan parmak, rahat biir şekilde içiine girmişti.
Yavaş yavaş ileri geri hareket ettirmeye başladım.
İçinin sıcaklığı parmağımı yakıyordu.
Sonra iki parmağımla denedim.
Yine kolay girmişti.
Parmak sayısını artırdıkça, götünün deliği halen kabul ediyordu, ağız kımı açıldıkça açılıyordu.
Biir müddet, dört parmakla devam ettim.
Elimi çektiğimde, ağız kısmı anında kapanmıştı.
Götünün deliğini, 10-15 dakika boyunca parmaklarımla sikerken, Serpil’den gık bile çıkmamıştı.
Bu sırada yarrağım kalkmış, demir gibi sertleşmişti.
Artık karar vermeliydim.
Bu fırsatı kaçırırsam, böyle biir şans biir daha yakalamayabilirdim.
Ya şimdi, ya hiçbiir zaman.
Bunu mutlaka denemeliydim.
Bacaklarını iki yana doğru açtım.
Belinden tutup geri doğru çektim.
Azda olsa domalma pozisyonuna getirdim.
Vücudumu bacakların arasına yerleştirdim.
Götünün deliğine bolca tükürdüm.
Yarrağımıda kayganlaştırdıktan sonra, artıkk engel kalmamıştı.
Sertleşmiş olan yarrağımı, ağız kısmına dayadım.
Ağırlık vermemek içiin kollardan destek alırken, yüklenmeye başladım.
Kafası girdiğinde heyecandan titriyordum.
Biiraz daha, biiraz daha derken, yarısına kaddar soktum.
Yarrağımı saran delik, inanılmaz zevkliydi.
İleri geri hareket ederken, yavaş yavaş hızlanmaya başladım.
Tanrım ne müthiş zevk bu böyle! İlkkez biirini götten sikiyordum, o da üvey kızkardeşimin götüydü.
Zaman ilerledikçe, derinlere sokmaya çalışırken, zevkten uçuyordum.
Kayganlık azaldığında, geri çekilerek tükrüğümle kayganlaştırıyordum.
Sonra tekrar sokuyordum.
Biirkaç dakikadır, daha önnce yaşamadığım zevkleri yaşıyordum.
Serpil’in götünü sikerken, kim olduğunu unutmuş gibiydim.
Yarrağımı sonuna kaddar bastırırken kalçaları kasıklarıma değiyordu.
Kalçaların yumuşaklığı gerçekten harikaydı.
Dakikalardır sikerken, şimdi daha rahat hareket ediyordum.
Delik gevşemiş iyice açılmıştı.
Ama yinede müthiş zevk alııyordum.
İkinci kez olduğu içiin boşalmam uzun sürecekti.
Daha fazla dayanacağımı düşünmüyordum.
Ama zevk dalgası tüm bedenimi sararken, boşalmak üzere olduğumu anladım.
Boşalma önncesi, hızlı hızlı sikerken karar vermem gerekiyordu.
Karar vermeye fırsatım bile olmamıştı.
Götünün derinliklerine büyük biir zevkle boşalmaya başladım.
Biirkaç saniye boyunca, tüm döllerimi götünün içiine boşaltmıştım.
Biir müddet içiinde k aldııktan sonra üzerinden çekildim.
Az da olsa pişmanlık hissine kapılmıştım.
Sabah olduğunda anlamasından endişe duyuyordum, mutfaktan biir koşu peçete getirdim.
Peçeteyle kalçalarını silerken, gözüm amına takıldı.
Parmağımla yokladığımda, bunun am suyu olduğunu farkettim.
Boşaldığım içiin amı ilgimi çekmiyordu.
Önce külotunu ayaklarından sokarak giydirdim, ardından eteğini aşağıya doğru çekerek bacaklarını kapattım.
Işığı söndürüp çıktım.
Banyoya girip güzel biir duş aldıım.
Sonra da odama gittim, yatağıma uzandım.
Az önnceki yaşadıklarımı düşünürken derin biir uykuya dalmışım.